AB'nin İnsan Hakları Sorumluluklarını Yerine Getirmedeki Başarısızlığı: AB İnsan Hakları Özel Temsilcisi'nin BM'de Yapmış Olduğu Açıklama

BM Genel Kurulu, 18 Aralık 1992 tarihinde, Ulusal veya Etnik, Dini ve Dilsel Azınlıklara Mensup Kişilerin Haklarına Dair Bildiri’yi 47/135 sayılı Karar ile, oylama yapılmaksızın, kabul etmiştir. Bildiri’nin 30’uncu yıldönümünün kutlanması vesilesiyle, 21 Eylül 2022 tarihinde AB New York’ta bir açıklama yapmıştır. AB Özel Temsilcisi’nin bu husustaki açıklamada, ciddi insan hakları ihlallerinden ve günümüzde dünya çapında öneme sahip insan hakları ihlallerin örneklerinden söz ettiği sırada, uluslararası çaptaki ağır insan hakları ihlalleriyle bir bağlantısı olmayan “Türkiye’deki Rum azınlığına karşı geçmişte yapılan ayrımcılık” iddiasını dile getirmesi, en hafif nitelendirme ile, hayret vericidir. AB İnsan Hakları Özel Temsilcisi Eamon Gilmore’un açıklamasındaki söz konusu cümlenin, Türkiye’ye karşı uygulamakta olduğu karalama kampanyası için AB’yi bir araç olarak kullanmayı alışkanlık haline getirmiş olan Yunanistan’ın ısrarı sonucu açıklamaya eklendiğine şüphe yoktur. AB İnsan Hakları Özel Temsilcisi’nin BM’de yapmış olduğu açıklamada, Yunan yetkilileri tarafından kendisine dayatılan Türkiye’de azınlık statüsüne sahip Yunan Ortodoks Türk vatandaşlarına dair iddiaları uygun biçimde incelemeden öne sürmüş olması üzücüdür. Özel Temsilci’nin görev tanımı, AB üyesi ülkelerindeki insan hakları ihlalleriyle ilgilenme yetkisinin olmadığını göstermektedir. Özel Temsilci’nin, üye ülkelerdeki belirli azınlıklara karşı yapılan insan hakları ihlallerine dair bilgi sahibi olursa, Yunanistan gibi bazı üye ülkeler tarafından kendisine dayatılabilecek sorunlu meseleleri öne çıkartma konusunda daha dikkatli davranabileceği varsayılmaktadır.